Tam da Dünya başka bir yer mi oluyor, yoksa olmuştu da farkında mı değildik tartışmasındayken Thomas L. Friedman‘ın “Dünya Düzdür: Yirmi Birinci Yüzyılın Kısa Tarihi” (The World Is Flat: A Brief History of the Twenty-First Century) kitabına değinmenin uygun olacağını düşündüm.
Friedman, genellikle küreselleşme, Amerikan stratejileri ve ortadoğu projeleri hakkında NewYork Times’da yazan bir köşe yazarı. Kendisi kitabına “Ben uyurken” diye başlıyor ve küreselleşmenin (Globalization) ne boyutlara ulaşarak dünyayı -kendi deyimiyle- nasıl dümdüz bir oyun alanı haline getirdiğini anlatıyor.
Yazarın düzleşmeden kastı, internet çağında mesafelerin önemini yitirmesiyle dünyanın bir ucundaki iş için diğer bir ucunda iş gücü kullanılmasının mümkün olmasıdır. Yani denk işgücünü daha ucuza kullanarak maliyetleri düşürmek için başka ülkelere yönelen şirketlerin tüm dünya insanlarının iş gücünü, coğrafya ve milliyet farkını ortadan kaldırarak aynı düzleme getiriyor, dolayısı ile rekabete zorluyor olmasıdır.
Küreselleşmeyi 3 evreye ayıran yazara göre Küreselleşme 1.0 adını verdiği ilk evre Kristof Kolomb’un 1492’de Yeni Dünya’ya yelken açmasıyla başlıyor ve dünyayı büyük boydan orta boya indiriyor. Devletler ölçeğinde rekabetin yaşandığı bu dönemde güç; insan gücü, beygir gücü ve buhar gücünden ileri geliyor. Dünyayı orta boydan küçük boya indiren, gerçek küresel ekonominin doğduğu ve olgunlaştığı, 1800’lerde başlayan Küreselleşme 2.0 ise şirketler ölçeğinde rekabetin yaşandığı bir evre. Son olarak 2000’lerde girdiğimiz Küreselleşme 3.0 ise dünyayı küçük boy küreden mini boy düzlüğe dönüştürmüş. Bu yeni döneme gelinmesinin arkasındaki dinamik ise bireyler.
\\ Friedman’a göre dünyayı düzleştiren 10 güç (10 Flatteners) şöyle:
- Berlin duvarının yıkılması (09.11.1989)
- Netscape’in halka arzı (09.08.1995)
- İş akışı yazılımlarının yaygınlaşması (Workflow Softwares)
- Açık Kaynak (Open-Sourcing)
- Taşeronluk (Out-Sourcing)
- Off-Shoring
- Tedarik Zincirleri (Supply Chains)
- In-Sourcing
- In-Forming
- Steroidler (The Stereoids)
Friedman, kitabının sonuna doğru, değişime karşı koyan toplumların geri kalmaya mahkûm olduklarını ve kaçınılmaz bir şekilde bu değişime ayak uyduracaklarını iddia ediyor.
Şu anda dünyada 7 milyar insan yaşadığı ve bunların 3,5 milyarının küresel ekonomiye dâhil olduğu tahmin ediliyor. Zaten hâlihazırda başımız Hindistan ve özellikle de Çin’den ötürü büyük beladayken dünyanın geri kalan yarısının da Friedman’a kulak vererek bu dönüşüme girmesi, “Onlar da küresel ekonomiye dâhil olurlarsa halimiz nice olur?” sorusunu akla getiriyor.
Ben Levent Cinemre’nin çevirisini yaptığı Boyner Holding Yayınlarından Eylül 2008’de yapılan 4. baskıyı okudum. Genel olarak merak uyandıran bir konusu olmakla birlikte yazar bazen gereksiz detaylara girerek kitabın sarkmasına sebep olmuş.
Henüz çok uluslu ol(a)mamış şirketlerin yöneticileri için faydalı olabileceği kanaatindeyim.
Arka Kapak:
Dünya Düzdür: Yirmi Birinci Yüzyılın Kısa Tarihi” New York Times gazetesinin ünlü köşe yazarlarından Thomas L. Friedman’ın ABD, İngiltere ve dünyanın pek çok ülkesinde en çok satanlar listesinden aylardır düşmeyen kitabı…
Yazar kitabında, 2000 yılında internetin tüm dünyada hızla yayılmaya başlaması ve diğer güçlerin de etkisi sonucu yepyeni bir çağa girildiğini, küreselleşmeyi farklı boyuta taşıyan bu yeni çağda dünyanın çok küçük bir yer haline gelip oyun sahasının düzleştiğini ve bu gelişmeyle birlikte sadece dünyanın gelişmiş ülkelerindeki değil en ücra köşelerdeki bireylerin bile küresel düzeyde işbirliğini geliştirmek ve rekabet etmek için yepyeni bir güce sahip olduklarını ileri sürüyor. Friedman kitabında, dünyayı düzleştiren güçleri açıklarken 21. yüzyılın ekonomik tarihine de ışık tutuyor.
Yazar “Yerimizde kalmak için daha hızlı koşmamızı gerektirecek biçimde “düzleşen” dünyamız, acaba insanoğlunun istikrarlı bir şekilde uyum sağlayamayacağı kadar küçük ve hızlı bir dünya haline mi geldi?” sorusuna cevap arayarak, bu şaşırtıcı yeni dünyanın gizi üzerindeki örtüyü kaldırıyor ve okuyucunun önündeki korkutucu manzarayı algılamasını sağlıyor. Karmaşık diplomatik ve ekonomik konuları sade bir şekilde anlatabilmek gibi eşsiz bir yeteneğe sahip olan Friedman, Dünya Düzdür’de 21. yüzyılda dünyanın düzleşmesinin bireyler, şirketler ve ülkeler için ne ifade ettiğinin yanı sıra bireylerin, şirketlerin ve ülkelerin bu dünyada başarılı olmak için neler yapması gerektiğini de anlatıyor.
Bu kitabı, içinde yaşadığı dünyayı daha iyi tanımak isteyen herkes okumalı!