Hizmet sektöründe kaliteye takıntılı olduğumu çekinmeden söyleyebilirim. Bu sebeple Pamukkale Turizm‘den bu güne kadar hiç şaşmadım.
Çeşitli sebeplerden sıklıkla farklı lokasyonlara seyahat ederim. Öyle ki sırf Ankara’ya neredeyse ayda iki kez giderim. Bu yolculuklarım için mutlaka önce Pamukkale Turizm’i arar, o yönde ve bana uygun saatte seferleri olup olmadığı hakkında bilgi alırım. Pamukkale’ye olan sadakatimden ötürü seyahat saatlerimi sefer saatlerine göre ayarladığım da çok olmuştur…
Bilindik şirketler arasında Pamukkale Turizm’in “Fiyat / Hizmet” oranı değerlendirildiğinde oldukça yüksek bir değer çıktığını düşündüğümden ötürü çevremdekilere sıklıkla tavsiye eder(d)im. Taaki son seyahat tecrübeme kadar!
15 – 19 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek ve tam bir ay öncesinden belli olan bir Alanya seyahatim vardı. Bunun için de her zaman olduğu gibi önce Pamukkale Turizm’i aradım. O yönde sefer olduğunu öğrendikten sonra 3407A-2100 sefer numaralı otobüse gidiş ve 07A34-1800 sefer numaralı otobüse dönüş biletlerimi satın aldım.
Satın alma esnasında, yandaki şema benzeri, otobüslerdeki oturma düzenini gösteren planlardan gösterildi. Ben de her zaman yaptığım gibi ikinci kapıdan sonraki ikinci sırada bulunan sağ cam kenarını seçtim. Bu koltuk giderken kullanacağım otobüs modelinde 32, dönerken kullanacağım otobüsün modeline göre ise 34 numaraya denk geliyordu.
Dolayısı ile normal olarak A0059034 numaralı gidiş biletimde şöyle yazıyordu: “32 Pencere”. Fakat otobüse bindiğimde anladım ki şeması gösterilen otobüs ile sefere çıkan otobüs aynı değildi. Çünkü bilette yazan “32 Pencere” bilet ve şemanın aksine başka bir sırada koridor tarafıydı. Host’a bunun sebebini sorduğumda ise aldığım cevap kısa ve net(!) oldu: “Araçlar değişebiliyor.” Bunun münferit bir olay olduğu fikriyle kendimi teselli ederek yolculuğumu tamamladım.
Şimdi sıra dönüşteydi. Alanya otogarına vardığımda öğrendim ki Antalya merkez otogarına 25 kişilik özel araç kaldırılacakmış çünkü otobüsün yolda lastiği patlamış.
Sanıyorum Antalya’ya vardıktan 10dk sonra otobüsümüz de geldi. Fakat bu kez de bana gösterilen şemaya göre aldığım 34 numaralı koltuk (bu şemada 32 ile gösterilen), sefere çıkan otobüste bir ön sıraya (yandaki şemada 28 numara) denk geliyordu. Yani servis tezgahının hemen arkasında bulunduğundan ayaklarınızı uzatmanızın mümkün olmadığı yer… Hemen otogarın içindeki Pamukkale Turizm ofisini ziyaret ettim ama nafile. “Araç dolu, yer değiştirmemiz mümkün değil.” dendi. Minisküsümden ötürü yol boyu çektiğim eziyeti tarif edemem…
Peki çilem bununla bitti mi dersiniz?
Alibeyköy otogarından verilen servis hizmetinden faydalanmak istedim. Büyük gafletmiş!
Camında, yolculara ithafen; “Falanca karara göre güzergahın değişmesi yasaktır. Lütfen ısrar etmeyin.” benzeri bir ifade yer alan servis aracının adı bende saklı olan şoförü her nedense (önceki servislerin aksine) Mecidiyeköy’den sonra D100 (E5) karayoluna çıkacağını ve Çağlayan’a devam etmeyeceğini söyledi. Güzergahın bu olmadığını ve benim Mecidiyeköy ile Çağlayan arasında inmek istediğimi söyleyince de şaşırtan cevabını verdi: “Çağlayana gidecekseniz götüreyim, yoksa bu araç E-5’e çıkar!”
Neyse, tüm çabalarıma rağmen kendisini güzergahı bozmama konusunda ikna edemeyince takriben 35 kiloluk valizimle, 200 metre ilerdeki ofisime kadar yürümek zorunda kaldım.
Üzücü bir tecrübeyle, bir kez daha öğrendim ki her değişim ileriye dönük olmuyormuş. Önemli olan değişmek değil, gelişmekmiş… Bana bunu öğretenlere katkılarından ötürü teşekkür ederim (!)
Öncelikle çok akıcı güzel bir konuşmanız var.Ancak ,keşke yaşadığınız talihsiz dakikaları ,bir yolcu hakkı olarak Pamukkale Turizm’de ilgili mercilerdeki departmana ileterek ,gerekli kişilerin disipline tabi tutulması ve şirket profili içerisindeki görülmekte güçlük çekilen aksaklıkların giderilmesinde yardımcı olunabilirdi.
İyi günler.
Başınızdan geçen olayı birazcık da ebedi, reklamla çok güzel anlatmışsınız. ama keşke Bu sorunları Pamukkale Turizm halkla İlişkiler birimine iletseydiniz
olay harika bizimle paylaşmanız de iyi olmuş