Dip’e Vurduğunuzda Zirveden Başka Gidecek Yeriniz Kalmaz!

Hemen bırakın…
Hem de her şeyi…
Hatta bu yazıyı okumayı da!

Eğer ilgi alanınıza girmiyorsa ve daha önemlisi size bir şey katacağını düşünmüyorsanız bu yazıyı okumayı dahi derhal bırakmalısınız… Her şeyi yapmak isteyen hiçbir şey yapamaz derler ya eğer hayatta başarılı olmak istiyorsanız siz de ne yapmanız gerektiğine hemen karar vermeli ve arta kalanlarla uğraşmayı bırakmalısınız.

Bir keresinde Metehan Sekban “Strateji, sadece ne yapılacağını değil, ne yapılmayacağını da belirlemektir.” demişti. Seth Godin de bunun üzerine vazgeçmeyi ve vazgeçmemeyi öğreten küçük bir kitap yazmış: Dip (The Dip)

Godin, hayatta üç eğri ve bu eğriler karşısında takınılan üç tutumu tanımlamış.

ilk eğri kitaba da adını veren: “Dip”. Hayatta yapmaya değer hemen her şeyin bir Dip’i vardır. Yeni başlandığında her şey eğlencelidir. Sağladığı maddi ve/veya manevi tatmin de yüksektir. Üstelik git gide artar fakat bir yerlerde engeller çıkmaya, işler zora girmeye başlar. Elde edilen fayda ise azalır.

Engelleri aşmaya uğraşmayı pek çokları istemez. Ya çabalamaktan vazgeçilir ve sürüncemeye bırakılır ya da o uğraş tümden terk edilir.

Söz gelimi bir gitar kursu veya dalış eğitimi de böyledir. İşler zora girmeye başladığında alınan keyif azalır ve büyük olasılıkla bırakırsınız. Aslında Godin de bırakmayı teşvik ediyor. Bırakın çünkü her şeyi yapmaya paranız ve enerjiniz yetmez. Bırakmak, diğer Dip’lere odaklanmanızı sağlar. Kendi dünyanızın sınırlarını belirleyin ve sadece dünyanın en iyisi olabileceğiniz şeyin peşinde koşun. Asıl en önemlisi eğer bırakacağınızı öngörebiliyorsanız hiç girişmeyin çünkü dünyanın en iyisi olmaya giden yolda boşa harcayacak kaynağınız yok diyor.

Peki dünyanın en iyisi olmak neden bu kadar önemli? Çünkü Pareto Prensibi (80/20 kuralı olarak da bilinir)’ne göre Dip’ten ancak %20 azınlık çıkabilir ve yine aynı prensibe göre %20 azınlık faydanın %80’ini alır. Godin bunu verdiği örnekler ve grafiklerle de destekliyor.

İkinci eğri Cul-De-Sac, Fransızcada çıkmaz sokak anlamına gelir. Çalışır, çabalarsınız fakat pek bir şey değişmez. Durağandır. Hiçbir şey daha iyi ya da kötü olmaz. Her şey olduğu gibidir. Zamanla alışkanlık halini alabilir. Bu sebeple terk etmesi güçtür.

Söz gelimi bir aile şirketinde çalışan fakat aileden olmayan biri için durum cul-de-sac olabilir. Tüm koltuklarda oturan birileri vardır ve ne kadar çalışıp çabalasanız da yükselemezsiniz.

Son eğri “Uçurum” ise nadir görülen bir türdür. Ne kadar uzun süre içinde bulunursanız terk etmeniz da o kadar güçleşir. Fakat sonunda uçurum vardır. Sigara bunun için iyi bir örnek olabilir.

Dip dışındaki eğrilerdeyseniz mutlaka bırakmalısınız.

Eğriler karşısında takınılan tutumlardan Cesurca olan var gücünüzle öteki tarafa ulaşmaya çabalamak; Olgunca olan, paçayı kurtaramayacağınız baştan belli olan, bırakacağınız Dip’e kafa yormaya bile gerek olmadığını bilmek; Aptalca olan ise başlamak, bir deneme yapmak, kaynaklarınızı israf etmek ve sonra Dip’in tam ortasındayken bırakmaktır.

Kitapta en çok etkilendiğim ve kariyerime ışık tutacağını düşündüğüm ise (sf.58) 14 yıldır Indiana’daki bir yazılım firmasında çalışan Dough’un örneği oldu. Dough’tan da belki başka bir yazıda bahsederiz ancak size tavsiyem vakit kaybetmeden bu kitabı alıp okumanızdır.

Arka kapak:

Dip nedir?

Seni asla geri aramayacaklarını bildiğin beşinci iş görüşmesidir.

Kimsenin olmadığı bir gece kulübünde boşluğa doğru şarkı söylemektir.

Kayak yapmayı öğrenirken, yedinci kez yere düşmektir.

Startın verilmesinin heyecanı geride kalıp, finiş çizgisine ulaşmanın uzak bir hayal olduğu uzun bir maraton koşmaktır.

Büyük hedefinize ulaşmak için zorlu yolları aşmaktır. Tabii doğru hedefin peşinden gidiyorsanız.

Başka?

Tamam, kariyerinize, gelecekteki mutluluğunuza ve belki de nihai mutluluğa giden anahtardır.